Mustafa Yeşil; Gazetecilik, şantajcılık demek değildir

Karaman’da yerel bir internet sitesinde yayımlanan yazı sonrası açıklama yapan Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Mustafa Yeşil, “önce ahlak ve maneviyat diyen bir hareketin karşısına, ahlaksızlıkla çıkmak beyhude bir çabadır” diyerek cevap verdi.

 

 

“Karaman'da yerel bir internet sitesinde Yeniden Refah Partimize ve il teşkilatımıza yönelik asılsız, maksatlı ve tamamen gerçek dışı bir yazı yayınlanmıştır. Bu haberde yer alan iddiaların hiçbirinin gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur.

 

Şunu herkes çok iyi bilsin: Yeniden Refah Partisi Karaman Teşkilatı, Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın izinde, halkımızın güveniyle büyüyen ve Karaman’ın her köşesinde sesi duyulan bir kadrodur. Teşkilatımız, kısa sürede tüm ilçelerde teşkilatlanarak her kesime ulaşmayı başarmış ve bu başarıyı artırarak sürdürmektedir. Partimiz bugün Türkiye'nin en hızlı büyüyen siyasi hareketidir. Bu büyüme; dedikoduyla, fitneyle değil, Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı rakamlar da göz önünde bulundurulduğunda milletin gönlüne girerek, adaleti ve ahlakı temel alan siyasetimizle gerçekleşmektedir.

 

 

Basın, toplumun vicdanıdır. Ancak bu vicdanı şantajla, iftirayla ve karalama kampanyalarıyla kirletmeye çalışanların gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi yoktur. 

 

Gazetecilik mesleğini menfi duygularına alet edip işini özveriyle yapanların hakkına girmek ahlaklı bir kimseye yakışmaz. Gazetecilik halkı bilgilendirme mesleğidir; tehdit, çıkar ve yalan dolan üretme aracı değildir.

 

Karaman’da görevini hakkıyla yapan, ahlaklı, tarafsız ve ilkeli birçok basın mensubu vardır. Biz bu değerli basın emekçilerine yürekten teşekkür ediyoruz. Onlar oluşturdukları kamuoyu sayesinde ilimize değer katmaya devam ediyorlar. Günümüzde sağlıklı toplumları tesis eden mutlak değer kamuoyudur. Basın ise kamuoyu oluşturmanın en etkili aracıdır. Bu gücü hakkıyla yönetebilenler çok kıymetli kişiliklerdir.

 

Ancak görüyoruz ki bazı çevreler hem halkımızın teveccühünden hem de partimizin yükselişinden rahatsız. Yani mesele üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.

 

Teşkilatımız görevlerini layıkıyla yapmaya devam etmektedir.

 

Çalışmalarımız gitmedik ev, çalmadık kapı, dinlemedik dert, tespit etmediğimiz sorun kalmayınca kadar bu kararlılıkla devam edecektir.

 

Kişiler gelip geçicidir. Koltuk hastalığı bir Milli Görüşçü’de asla barınmaz. Verilen görev, aksi söylenmedikçe layıkıyla yerine getirilir. Ayrıca Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın da söylediği gibi "Kimse bu davaya şeref katamaz, ancak katılmakla şeref bulur." Doğru davaların mekanizması kişilere bağlı değil, ortaya konulan ahlak, bilgi, birikim ve samimi niyetle çalışmaktadır. Bizim davamız Allah'ın rızasını kazanma davasıdır. Sadece belli bir kesimi değil toplumun tümünü kucaklayan ahlaklı ve huzurlu adil düzen davasıdır.

 

Biz teşkilatımızla birlikte, davamıza sadakatle görevimizin başındayız.

 

Koltuklardaki değişimlere kafayı takanlar, Milli Görüş davasının sessizce değil, hissedilir şekilde büyüdüğünden bihaber, olup biteni sadece kısıtlı imkânlarla izlemektedir. Arkamızdan kuyu kazanlar, kazdıkları kuyuya düşmemek için dirense de elbet bir gün o kuyuya düşmek mecburiyetinde kalacaklardır.

 

Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bu yaptıkları gerçeği değiştirmeyecektir.

 

Zira biz olsak da olmasak da; kararlı olduğumuz bu dava, Allah'ın izniyle büyümeye ve güçlenmeye devam edecektir.

 

Bu vesileyle bir kez daha ilan ediyoruz: Biz bu yola adil düzen için çıktık, biz bu yola ahlaklı siyaseti yeniden inşa etmek için çıktık. Bu yolda yorulmadan yürümeye, iftiraya, karalamaya rağmen kararlılıkla devam edeceğiz.

 

 

Önce ahlak ve maneviyat diyen bir hareketin karşısına, ahlaksızlıkla çıkmak beyhude bir çabadır.

 

Kamuoyunun doğru bilgiye ulaşması adına bu açıklamayı saygıyla paylaşıyor, bizim tek gündemimizin milletimiz ve sevgili Karaman olduğunu hatırlatıyor, halkımızı gerçek gündemle buluşturmaya devam edeceğimizi bildirmek istiyoruz”